``O```FİLİSTİN
ALLAH'A ve O'nun Resulüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra korku ile zaafa düşersiniz rüzgârınız(kesilip) gider. Birde sabır(ve sebat)edin (katlanın).Çünkü ALLAH sabredenlerle beraberdir. (8/46)
Ne mutlu ki Kudüs de sabreden, her türlü zorluğa katlanan, ALLAH yolunda sebat edip cihat eden mümin'ler var.
Elbet sizleri, biraz korku, biraz açlık, biraz maldan, candan ve ürünlerden eksilterek imtihan edeceğiz. O sabredenleri müjdele (2/155)
Kudüs en başta Müslümanların ilk kıblesi ve harem mescitlerin üçüncüsü olan Mescidi Aksa'yı bağrında barındırdığından dolayı İslam'da ayrı bir yere ve öneme sahiptir.
Bizlere düşen buradaki Müslümanlara her türlü maddi ve manevi yardımı yapmaktır. Çünkü Mescidi Aksa her Müslüman'ın ortak değeridir.
Çünkü Rasulullah (sav) 'Sizden biri kendi için sevip istediğini, kardeşi içinde sevip istemedikçe gerçek imana eremez 'buyurmuştur. (buhari)
"Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin." (Ebu Davud, Kitabu's-Salat, 14)
Buyurmuştur (sav).Burada zeytinyağı bir semboldür. Yapılması istenen ise
Kudüs'e ve Mescidi Aksa'ya önem verilmesi, oranın Hz. İbrahim (a.s.)'ın hanif dininin gerçek sahipleri olan müminlerin eline geçmesi için çalışılması ve o kutsal mekânların tevhit dinine uygun kimliğinin korunması amacıyla yapılan çalışmalara herhangi bir şekilde destek olunmasıdır. Müslümanların bu tavsiye doğrultusunda Filistin topraklarına sahip çıkmaları ve bu konuda ellerinden hiçbir şey gelmiyorsa, en azından oradaki İslami çalışmalara destek olmak, orada yaşayan Müslümanların yaralarını sarmak amacıyla bir yardım göndermeleri gerekir. İşte Rasulullah (s.a.s.)'in "zeytinyağı"yla sembolize ettiği şey de budur.
Bir Müslüman Mescit i Aksa'nın o mübarek mekânın, bizler için kutsal olan beldenin, sevgisini kalbinde duymazsa, kim siyonizmin ve Yahudi lerin, bu kutsal toprakların korumalığını yapan, Müslümanlara yaptığı, işkencenin, zulmün her türlü aşağılık hareketlerin acısını yüreğinde
hissetmez, gözlerini ve kulaklarını kapatırsa bilsin ki imanında bir problem var demektir.
Çünkü Müslüman dünyanın neresinde olursa olsun, diğer Müslümanların dertlerine sıkıntılarına ortak olandır. Kudüs ve Filistin davası sadece Filistinlilerin davası Arapların davası değil bütün Müslümanların davasıdır.
Filistin de ayaklarına diken batsa kendilerinden mesul olduğumuz, Müslüman kardeşlerimiz toprakları gasp ediliyor,esir ediliyor,zülüm görüyor ve öldürülüyorlar.
Yüce Allah, Kur'anı Kerim'de şöyle buyurur: "Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir." (İsra, 17/1) Burada dikkat edilirse Mescidi Aksa'dan "çevresini mübarek kıldığımız" şeklinde söz edilmektedir. Mescidi Aksa'nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer Filistin topraklarıdır.
Rasulullah (a.s.) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmuştur:
"Yolculuk ancak şu üç mescidden birine olur: Benim şu mescidime, Mescidi Haram'a ve Mescidi Aksa'ya." (Müslim, Kitabu'l-Hacc, 15/415, 511, 512) Burada kastedilen yolculuk ibadet kastıyla olan özel yolculuktur
Kudüs'e ve Mescid'i Aksaya Müslümanlar sahip çıkmalıdır.
Yüce ALLAH şöyle buyuruyor. “Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler onarabilir. İşte bunlar doğru yola erenlerden olabilirler(9/18)
Yani Allah'ın kutsal kıldığı mekânlara ve mabetlere sahip çıkacak olanlar takva sahibi müminlerdir.
Başkalarından bu konuda duyarlılık bekleyemeyiz. Ancak uluslar arası güçlerin öne sürdüğü sözde Müslüman yapay kahramanlarını da gerçek kimlikleriyle tanımamız, onların ne gibi planlar kurduğunu bilmemiz gerekiyor. Aksi takdirde onların Müslümanlara yaptıkları ihanetlerini bizlere siyasi birtakım hesaplar gibi yutturabilirler.
Müslümanların son yüzyılda başlarına gelenler hep, ihanet için özel yetiştirilen veya satılmış yapay kahramanları gerçek kimlikleriyle tanıyama mayalarından kaynaklanmıştır.
Birilerinin ağızlarına sakız ettikleri gibi de, Osmanlıyı arkadan vurdular şimdi cezasını çekiyorlar, bak işte kardeş kardeşi vuruyor, hak ettiler bizene. Safsatası. Emperyalist ve Siyonist güçlerin, ihanet için özel yetiştirilen veya satın alınan bu yapay kahramanların oyunlarından başka hiçbir şey değildir.
Orada yaşanan bir kardeş kavgası değildir, Çünkü sözde Müslümanlar ve satılmışlar asla Müminlere din kardeşi olamazlar. Filistin bütün samimi Müslümanların ortak değeridir. Bunun içindir ki bu kutsal topraklara sahip çıkmak, buradaki Müslümanlara yardım etmek Allah cc ın bütün Müslümanlara yüklediği bir borç tur.
Abdullah Konyalı
19 08 07 -23 00
